ENFLASYONDA BAZ ETKİSİYLE DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK Mİ? 3.1.2023

 

MEDYASCOPE – 3.1.2023 Tarihli Röportaj:

Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, 2022 yılında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 64,27 oldu. Medyascope’a konuşan Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, enflasyondaki düşüşte döviz kurunun kontrol edilmesi ve baz etkisine dikkat çekti. Yılmaz, “Herkes, faiz indirimlerinin enflasyonu düşüreceğine ilişkin bulgu olmadığını, eylül-aralık 2021 arasındaki 500 baz puanlık faiz indiriminin enflasyonu yüzde 36’ya nasıl çıkardığını görerek teyit edebilir” dedi.

Enflasyon, aralık ayında beklendiği gibi düştü. TÜİK’in açıkladığı rakamlar, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB’nin enflasyon tahminleri düzeyinde oldu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, enflasyondaki değişimin ne anlama geldiğini Medyascope‘a değerlendirdi.

“Kurda sıçramalar olsaydı, hedef tutturulamazdı”

Yılmaz, döviz kurunun kontrol edilmesinin girdi maliyetlerinin yükselmesini engellediğini söyledi. Bu durumun enflasyondaki gerilemeye etkisine dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

Böylelikle OVP ve MB’nin hedefine gelinmiş oldu. Kurda sıçramalar olsaydı, bu hedef gerçekleşemezdi. Kurda sıçrama olduğu dönemi 2021 kasım-aralıkta yaşadık. O süreç, enflasyonda önemli ölçüde hasar bıraktı, hem üretici fiyat endeksini (ÜFE) hem tüketici fiyat endeksini (TÜFE) yükseltti. Geçen yıl aralık ayında, kurun sıçramasının etkisiyle ÜFE aylık yüzde 19 artmış, çok büyük bir artış. Bunda da MB’nin aldığı faiz kararları çok etkili oldu.

“Faiz indirimlerinin enflasyonu düşürmeyeceğinin canlı uygulaması var”

Enflasyonun baz etkisiyle düşeceği beklentisi yaygınken, MB’nin ağustos-kasım 2022 aylarında yaptığı 500 baz puanlık faiz indirimleriyle, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” önermesinin desteklenmesinin amaçlandığı iddia ediliyordu. Yılmaz, faiz indirimlerinin enflasyonla ilişkisine dair şunları söyledi:

2022’nin üçüncü ve dördüncü çeyreğindeki büyüme oranlarının, ilk iki çeyrekteki gibi yüzde 7 civarında olmayacağı anlaşıldı. Ağustosta faiz indirimine başlandı, tek haneye çekilecek dendi ve çekildi. Faiz indirimlerinin enflasyonu düşüreceğine ilişkin bulgu ya da böyle bir bağlantı olmadığını, herkes eylül-aralık 2021 arasındaki 500 baz puanlık faiz indiriminin, enflasyonu yüzde 36’ya nasıl çıkardığını görerek teyit edebilir. Orada canlı uygulama var, bunu herkes yaşadı. Kümülatif olarak enflasyonun, 2022 sonuna kadar nasıl arttığına herkes şahit oldu. Bu yıl yapılan faiz indirimleri, kümülatif artışı engellemedi.

“ÜFE’den TÜFE’ye geçişkenlik olur, risk devam ediyor”

ÜFE’nin gıda sektöründe yüzde 105, temel eczacılık ürünlerinde ise yüzde 118 olduğunu söyleyen Yılmaz, “Enflasyon artışında önemli sektörler olan gıdada ve eczacılıkta ÜFE artışı devam ediyor, TÜFE’ye yansıması da olacak” dedi. Enerji fiyatlarının çok yüksek olduğunu ve elektrik, gaz, buhar, iklimlendirme ÜFE’sinin yüzde 285 olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi:

Manşet ÜFE’nin üzerinde devam eden rakamlar, TÜFE’deki kırılma noktalarını müthiş etkiliyor. O yüzden rehavete kapılmamak gerekiyor. ‘MB’nin, OVP’nin tahminleri tuttu’ diyeceğimiz bir rahatlama dönemi söz konusu değil, buradaki risk devam ediyor. Kurdaki bir oynaklık, ÜFE’yi tekrar yukarı çıkartır, ÜFE’den de TÜFE’ye geçişkenlik olur.

Talep ve maliyetler arttıkça fiyatlar artıyor

TÜİK’in hesaplamalarında aylık fiyatların gerilediği görülen giyim ve ayakkabı ile ulaşım harcamalarına dair Yılmaz, “Brent petrol fiyatında ve emtia fiyatlarında ay içindeki gerilemeler, bu şekilde yansıdı” dedi. Giyim ve ayakkabı harcamalarında, TÜİK’e göre fiyatların gerilemesini Yılmaz, talebin güçlü olmamasıyla açıkladı. Talebin ve maliyetlerin, fiyatları yükselteceğine dikkat çeken Yılmaz, şunları söyledi:

Bütçemizden pay ayırdığımızda, artık bir yerden sonra giyim tercih edilmiyor. Bazı şeyleri tüketmezsek, fiyatı tabii ki buradaki rakamlara yansımıyor. Neye daha fazla ihtiyacımız varsa, daha fazla talep ettikçe, fiyatı da onunla beraber artabiliyor. Çünkü tekrar üretilmesi için yeni bir maliyete katlanmak gerekiyor, girdi maliyetleri halihazırda yüksek ve ithalata bağımlı olduğumuz için daha pahalıya üretiliyor. Zincir marketlerdeki fiyatları kontrol edelim deniyor ya, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı bu konuda fiyat kontrollerine gidiyorlar fakat orada raftaki değil, tam tersine üretim aşamasındaki fiyatı kontrol etmek gerekiyor, edilebiliyorsa tabii.

İlaç fiyatlarındaki artışın yansıması

Aralık ayında en yüksek aylık enflasyonun görüldüğü sağlık harcamalarına dikkat çeken Yılmaz, “Kasım ayında sağlık harcamaları yüzde 1 artmış ama aralık ayında yüzde 5,91 artmış. İlaçlardaki zamlar kuvvetli geldi. İlaca ulaşıldı ama hepimiz büyük bir maliyete katlandık. Aylık enflasyon yüzde 1,18 ama sağlık enflasyonu yüzde 5,91. 2021 aralık enflasyonu aylık yüzde 13,58 arttı ama sağlık enflasyonu ayda yüzde 3,5 artmıştı” diye konuştu.

Baz etkisi nedir?

Enflasyon hesaplamaları yapılırken, bir dönem baz (temel) alınır. İki dönem arasındaki değişim hesaplanırken, değişime referans alınan dönemde normalden önemli ölçüde düşük veya yüksek bir gerçekleşme olması durumunda değişim hesaplandığı döneme yansıyan etkiyi ifade eder. Aralık 2021’de aylık enflasyonun yüzde 13,58 olduğunu, bu yıl aralık ayında ise yüzde 1,18 ile sınırlı kaldığını söyleyen Yılmaz, “Geçen seneki artışın altında kalınca baz etkisi oluştu” dedi.