HAZİNENİN KİRA SERTİFİKASI (SUKUK) İHRACI

Hazine, 7 Kasım 2023 tarihinde uluslararası sermaye piyasalarında kira sertifikası (sukuk) ihraç etti. İhracın vadesi 5 yıl ve tutarı 2,5 milyar $ oldu. Getiri oranı ise yüzde8,5. Son kira sertifikası ihracıyla birlikte Hazine 2023 yılında uluslararası sermaye piyasalarından toplam 10 milyar $’lık borç bulmuş oldu.

Bu ihraç Hazinenin bu yılki ilk sukuk ihracı. Yıl içinde üç ayrı tahvil ile dış kaynak bulmuştu. Yurt dışı piyasalarda 19 Ocak ve 14 Mart 2023’te toplam 5 milyar dolar tutarında iki tahvil ihraç etmişti. Vadeleri 10 ve 6 yıl olup getirileri de sırasıyla 9,75 ve 9,5 idi. Ardından 13 Nisan 2023’te Yeşil Tahvil ihracı gerçekleştirmişti. Vadesi 7 yıl ve yatırımcıya getirisi yüzde 9,3 oldu.

Türkiye’nin CDS primi son günlerde 400’ün altına geriledi. O nedenle bu kira sertifikası ihracında getiri oranı yüzde9’un altında kaldı. Ama yine de yüksek maliyetle dış borç buluyoruz. Üstelik iç borçlanmada da 6 ve 7 Kasım tarihlerindeki ihalelerde faiz oranı yüzde 42’ye ulaştı.

Hazine ve Maliye Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Kira Sertifikası ihracına 200 yatırımcı, ihraç tutarının 3 katı kadar talep göstermiş. Yatırımcıların yüzde 45’i Orta Doğu, yüzde24’ü Birleşik Krallık, yüzde 18’i ABD, yüzde7’si diğer Avrupa ülkeleri, yüzde 4’ü Türkiye ve yüzde 2’si Asya’dan.

Kira Sertifikası, diğer adıyla Sukuk’a ilgi gösteren yatırımcıların bir ortak yanı var. Sukuk bir faizsiz menkul değerdirİslami finans açısından faiz haram olarak kabul edilirken, Sukuk da mütedeyyin kesimin yararlanabileceği şekilde yapılandırılmış bir menkul kıymet çeşidi oluyor.

Hazine, Kira Sertifikasını içeride ya da dışarıda ihraç ederek alternatif bir yatırımcı kesime ulaşıyor. Böylece yurt dışı ihraçlarda özellikle Körfez sermayesine de ulaşabiliyor. Elbette Kira Sertifikalarına islami finans bakış açısına sahip olmayan yatırımcı da talep gösteriyor.

O nedenle Kira Sertifikası Hazine Bonosu/Devlet Tahvili gibi Hazinenin diğer borçlanma araçlarından farklı olarak bir borçlanma yapısı değil. Tahvil, sahibine faiz geliri sağlıyor. Hatta tahvil altına endeksliyse altın fiyatına endeksli TL cinsi faiz, dövize endeksliyse dövize endeksli TL cinsi faiz getirisi sunuyor.

Ama Kira Sertifikası (sukuk) bir varlığa sahip olma ya da ondan yararlanma hakkı sağlıyor ve o dayanak varlık da bir gayrimenkul oluyor. Dolayısıyla bir varlığın, bir gayrimenkulün veya bir hakkın menkul kıymet haline dönüştürülmesiyle bir finansal araç yaratılmış oluyor. Bu sayede de likit olmayan gayrimenkuller likit hale getiriliyor.

Kira Sertifikası, bir varlığa sahip olma ya da ondan yararlanma hakkını gösteren, sertifika sahibine belirli dönemlerde sabit veya değişken getiri sağlayan, ikincil piyasalarda alınıp satılabilen bir faizsiz menkul değerdir.

Hazinenin ihraç ettiği tüm sukuklarda getiri sadece TL’ye dayanmak zorunda değil:

Kira Sertifikası sahibine, gayrimenkulün kiralanmasından elde edilen kira gelirini payına göre dağıtıyor ve bu kira sözleşmesine göre bir kira getirisi sağlamış oluyor.

Hazine, 2012 yılı Ekim ayından itibaren bünyesindeki Varlık Kiralama Şirketince TL cinsi Kira Sertifikası ihraç etmeye başladı. Ardından bu menkul kıymetleri çeşitlendirdi ve Kira Sertifikaları TL yanında Altın ve Döviz ile de satılmaya başlandı. Bu durumda kira getirisi altın fiyatına ya da dövize endekslenmiş oldu.

Kira Sertifikalarının iç piyasada alıcısı çok. 2017 sonrasında Kira Sertifikaları daha da çeşitlendi ve iç borçlanma araçları içindeki payı yükseldi. Zaten TL Cinsi Kira Sertifikasının satışında TL’deki değer kaybı nedeniyle durağanlık ortaya çıkmıştı. Toplam ihraç edilen Kira Sertifikalarının içinde TL cinsi olanın payı düşerken Altına Dayalı ve Döviz Cinsi Kira Sertifikalarının payı arttı.

İlk başta yurt içi ve yurt dışı piyasada kurumsal yatırımcılara yönelik olarak ihraç edilen TL Cinsi Kira Sertifikası, 2017’den itibaren Altına Dayalı Kira Sertifikası olarak bireysel yatırımcılara, Şubat 2019’da başta emeklilik ve yatırım fonları olmak üzere kurumsal yatırımcılara yönelik olarak da ihraç edilmeye başlandı.

Kira Sertifikalarının satışı DİBS’lerden farklıdır:

Kira Sertifikalarının Hazinece satışı Doğrudan Satış yöntemiyle gerçekleşiyor. Esasen Hazine’nin en sık kullandığı DİBS satış yöntemi, 1985 yılının ikinci yarısından itibaren önem kazanan ihale yöntemidir.

Kira Sertifikalarının ve ayrıca Altın ve Döviz Cinsi Devlet Tahvillerinin ihraç yöntemi doğrudan satış yöntemi olduğu için, bu yöntem ihale yönteminin yanında önem kazanmaya başladı. Böylece Hazine Kira Sertifikası ihraçlarıyla 2018 sonrasında ihale yöntemi yerine doğrudan satış yöntemini yayınlaştırmış oldu.

Hazine ihale yönteminde, kamuoyuyla ihale takvimini ve ihale sonuçlarını paylaştığından, bu yöntem oldukça şeffaftır. Oysa doğrudan satış yönteminde ihaleye çıkılmaz ve Kira Sertifikası gibi senetlerin başlangıçta kime satılacağı, kimlerin görevlendirileceği bellidir. Satışın yapılacağı kesimler, bankaların adları vs. Bakanlık internet sitesinde ihraç öncesinde ilan edilir. Dolayısıyla doğrudan satışın ihale yöntemi kadar şeffaf olduğu söylenemez.

Kira Sertifikalarının tüm iç borçlanma araçları içindeki payı yükselirken, Hazine borçlanma araçlarının ihraç yöntemleri arasında da doğrudan satış yönteminin payı artmaya başladı. 2016 yılında tüm DİBS’lerin yüzde6,6’sı doğrudan satış yöntemiyle ihraç edilirken bu pay 2018 yılında yüzde8,6’ya, 2019’da yüzde28,3’e çıkarken son dönemde yüzde 35’e ulaştı.

DİBS’lerin ihale yöntemiyle ihracında sektörün önde gelen bankalarının yer aldığı Piyasa Yapıcılığı Sistemi 2000’den bu yana alıcı olarak en önemli rolü oynuyor. Bu bankaların üçü kamu bankasıdır. Aralarında katılım bankası yoktur.

Katılım bankaları, ihale sisteminin temel taşıyıcısı piyasa yapıcılar arasında yer almamalarına rağmen, borçlanmada Hazineye kaynaklık payı arttı. Nasıl oldu? Kira Sertifikaları sayesinde.

Kira Sertifikalarının ihraç yöntemi doğrudan satış olduğu için, piyasa yapıcılığı sistemi dışında kalan katılım bankaları kira sertifikasının ihracı nedeniyle Hazine’ye kaynaklık etmede doğrudan satış yöntemiyle devreye sokulmuş oluyor. Görüldüğü gibi Kira Sertifikası faizsiz bir menkul değer olduğu için, onun ihracında çoğunlukla faizsiz bankacılığın temsilcisi katılım bankalarının rolü artmış oluyor.

Diğer Yazılarım